Bu Yazılar Okunmalı!
Atatürk'ü Tüketmek Değil, Üretmek...
Yıllardır Atatürk'ün sadece tüketimiyle
uğraşıldığını görmek gerekiyor. Ne demektir 'Atatürk'ü tüketmek' ? Hep
Atatürk'ten söz etmek, ama Atatürk'ün sözlerini, eylemlerini anlamadan, açımlamadan sadece kendine güç kazandırmak
amacıyla yinelemek 'Atatürk'ü tüketmek' tir. Onu bir 'tören ikonu' gibi öne çıkarmak, ama 'neler yapmak
istediğini', 'bunları neden yapmak istediğini' anlayamamak, anlatamamak. Yerli yersiz, 'O' nu konuşmalarında
geçirerek kendisini eleştirilemez, dokunulamaz kılmak. Kendi düşüncelerine, kendi duygularına
dayanak yapmak için arkasına sığınmaya çalışmak da 'Atatürk'ü tüketmek' tir. Yıllar
boyu, Atatürk'ü anlatmak diye her yaşta çocuklara belletilip söyletilen yaşamöyküsü bölümlerini ezberci eğitimin
bir parçası yapmak da Atatürk'ü tüketmektir. Atatürk'e yapılabilecek en büyük haksızlık budur. Yapılması
gereken ise ne 'Atatürk'ü tüketmek' tir ne de onu 'tarihimizin parlak bir sayfası yapmak' . Yapılması gereken,
Atatürk'ün yaratıcı dehasını keşfederek 'Atatürk'ü üretmektir' . 'Atatürk'ü üretmek' , onu
anlamak, keşfetmek, geleceğin bilinci yapabilmektir. Çünkü, Atatürk geçmişin değil, geleceğin
insanıdır. O, alışılmışın değil, arayışın insanıdır. O,
durağanın değil, devinenin insanıdır. O, beklemenin değil, yapmanın insanıdır. O,
boyun eğmenin değil, başkaldırmanın insanıdır. O, geride kalmanın değil,
ileriye gitmenin insanıdır. O, bulanıklığın değil, berraklığın
insanıdır.
****
Atatürk, Türkiye'nin yol haritasıdır. O'nu böyle anlarsak
yeniden üretebiliriz. Şimdi yapmak istediğimiz her iş için önümüzde bir 'yol haritası' buluyoruz. Avrupa
Birliği'ne girmek mi istiyorsunuz? Yol haritasına bakacaksınız. Çete soygunlarından kurtulmak
mı istiyorsunuz? Yol haritanız olacak. Ne yapmak istiyorsanız, önce bir yol haritası çizeceksiniz. Yol
haritasında şunlar var: - Hedefler, - Araçlar, - Yöntemler, - Güçler. Size
düşen, hedeflere giden yolları belirlemek, yön saptamak, araçları görmek, yöntemleri değerlendirmek, güçleri
hesaplamaktır. Bunun adı da 'strateji' dir. İşte Atatürk, bir strateji dehasıydı. En
başta bize olmak üzere bütün dünyaya öğrettiği de, 'doğru bir strateji ile daha küçük güçlerle, en uygunsuz
koşullarda bile daha büyük güçler yenilerek hedefe ulaşılabilir' . 'Bunları başarmak için
de sahip olduğun güçler yeterlidir' . Hadi bakalım, iş yerine mazeret üretenler... Başarıyı
başkalarından bekleyenler... Üretmeden tüketmeye çalışanlar... 'Babam sağ olsun'
diyenler... Köşe dönmeciler, işini bilenler, soyguncular, vurguncular... Bunlara özenen fırsat
çaylakları... Atatürk'ü anmadan önce 'O' nun yaptıklarını, yapmak istediklerini düşünün. Şunu
da bilin ki, 'Atatürk bilinci' nin yeniden egemen olduğu bir Türkiye'de siz de 'yeni bir insan' olacaksınız. Yeter
ki, biz, Atatürk'ü gerçekten anlayalım ve 'yol haritamızı' yeniden bulalım...
Erdal ATABEK Cumhuriyet 13
Kasım 2000
|